Hypervenom
Benim spor malzemelerine
ve tasarımlarına olan ilgimi bilmeyen var mı? Varmışsa da öğrensin şu saatten
sonra. İyi bir tasarım bilgin varsa yaklaş yamacıma. Konuşalım uzun uzun. Tasarımcı
mısın bir de hiç durma aç muhabbeti. Yok tasarımdan anlamam ama güzel olanı
söylerim diyorsan da fark yapmaz. Otur hele şöyle.
Samet bu sabah bilhassa
spor malzemelerine karşı ciddi zaafım olduğunu ve fuzuli alışveriş yaptığımı
söyledi. :) Samet blogun Olric’ i gibi oldu bu arada:) Her neyse… Haklı olabilir, doğrudur. Bu konuda
savurgan değilim ama iyi bir şey gördüm mü affetmem.
Bu yazımızda ilk defa bir
ürün inceleyeceğim. İnceleyeceğimiz ürün futbolla iyi kötü bir şekilde
münasebeti olan herkesin varlığından haberdar olması gereken bir ürün; Nike
Hypervenom: A new breed of attack.
Ürünün lansmanıyla
başlayalım. Öncelikle şunu belirteyim; Nike bu ürünü çok önemsedi ve daha önce
yapmadığı bir lansman konsepti hazırladı. Olayı hikâyeleştirip anlatacağım.
Ürünümüz Nike’ ın son teknolojisi ile tasarlanan yeni bir krampon modeli…
LANSMAN
Lansman kısmını biraz
detaylandıralım. Ürünün açılış lansmanı Neymar’la yapıldı. Buna göre ürün
üzerinde bir çeşit geri sayım cihazı bulunan bir kutu ile Neymar’a teslim
edilmişti. Lansman günü Neymar formasını tozluğunu giymiş zamanın dolmasını
beklemekteydi ve çok heyecanlıydı. Nihayet kutunun açılmasına 10 saniye
kalmıştı. Geri sayım sona erdiğinde üzerinde soğutucu fanların bulunduğu kutu
otomatik olarak açıldı ve alt bölümde bulunan ayakkabı bir düzenek sayesinde
kapağın yukarı hareketiyle birlikte yukarı çıktı ve kaboom!!! Neymar
şaşkınlığını gizleyemiyordu. Çünkü bu şimdiye kadar üretilenlerin en iyisiydi. İlk
olarak ülkesinde oynanacak Konfederasyon Kupasında deneyeceği bu ayakkabılar,
bir krampondan fazlasıydı.
Ürün aynı kutu içerisinde
Wayne Rooney, Lewandowski, Mario Gomez, Alexis Sanchez, Danny Welbeck’e de
teslim edildi. Onlar kutunun açılışına Nike stüdyolarında değil evlerinin
salonunda şahit olsalar da ayakkabı “yok bu kalsın benimkiler daha iyi”
dedirtmeyecek türden bir tasarıma sahipti.
TASARIM

Gelelim tasarımın en can
alıcı noktasına. Ürünün skin
dediğimiz yüzey kısmı tamamen balköpüğü şeklinde girinti çıkıntılardan
oluşuyor. Renksiz düşünüldüğünde Mercurial havası taşıyan Hypervenom, bu yüzey
sayesinde de muadillerinden tamamen ayrılıyor. Bu dış yüzey topun falso
almasını ve kramponun tüm noktalarıyla etkili dokunuşlar yapılabilmesine olanak
tanıyor. Bağcıkların konumu ve bağcık ağının kısa olması ayakkabının ayağı daha
iyi sarmasını ve yine topun krampona muhtemel temas noktalarında yabancı madde
olmamasını sağlıyor. Yani ayak içi, ayak dışı ve ayaküstüyle yapılan vuruşlarda
top bağcık bölümüne değil yine kramponun üstün teknoloji yüzeyine temas ediyor.
Topuk bölgesindeki ekstra
destek ve ayak şekliyle muazzam uyumlu taban tasarımı kramponu vücudunuzun bir
parçası gibi kullanmanıza olanak tanıyor. Çivisiz ağırlığı 182 gram olan
Hypervenom ACC(All Condition Control) teknolojisinin de eklenmesiyle çok can
yakacak bir model.
SATIŞ-PAZARLAMA
Nike Hypervenom’un satışı
Türkiye’de henüz resmi olarak başlamadı. Tahmini başlangıç tarihi 1 Ağustos. Şu
an ön sipariş alan mağazalar olduğunu biliyoruz. Fiyatı ise Mercurial’in sezon
satış fiyatlarıyla aynı. Amerika’da da aynı fiyat aralığına sahipti. Türkiye’de
biraz pahalı olabilir diye düşünüyordum ama şu an resmi satış rakamlarına göre
155TL den başlayarak tür ve kalitesine göre bu fiyatın katlandığını görüyoruz.
NEDEN HYPERVENOM?
Spor endüstrisi devingen
bir sektör. 1 tam yıl dönemi içinde neredeyse her tertiala bir yeni model
üretildiği ya da yeni bir teknoloji bulunduğu haberi geliyor. Dolayısıyla aslında
piyasaya yeni çıkan her ürün bir öncekinden çok daha iyi özelliklere sahip
oluyor. Hypervenom son dönemde Adidas’ı fena halde zora sokan Nike modellerinin
en üst seviyesi. Üstelik bir değil birkaç ekstra özellikle karşımıza çıkan
Hypervenom halı sahalarda fark yaratmayı çok tetiklemiyorsa da üstün
özellikleri en azından bir denemeyi gerektiriyor.
Özellikler;
-Ani dönüş
-Hızlanma
-Tam kontrol
-Ekstra konfor
-Geniş top temas yüzeyi
-Ekstra ayak içi temiz temas yüzeyi
-Eşsiz tasarım
SNEIJDER
Son olarak şunu da ekleyelim.
Krampon henüz satışa başlamadığı için sadece belirlenen futbolculara Nike
tarafından teslim edildi. Ve bunların geneli forvet oyuncularıydı, yukarıda
saydık. Ancak Galatasaray’ın İngiltere kampına Hypervenom’la katılan Sneijder,
T. Alcantara’dan sonra bu ayakkabıyı deneyen 2. orta saha oyuncusu oldu. Ki bence
Alcantara’dan daha önemli bir isimden bahsediyoruz. Burada şaşırtıcı olan hücum
özellikli bir kramponun verildiği ilk oyuncular arasında bir orta saha
oyuncusunun olması. Bu bir dip not, yorumu size kalmış.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum girerek fikrinizi bizimle paylaşın...